Femomenolojinin Epistemolojisi ve Us

Kendine mahsus olan zuhur etme yine kendisinin tasdikleyicisidir.

Tümceler, mantık, söylenen, ve doğru olan zuhur edenin karmaşıklıklarıdır.

Bu tümceler mantık gereği doğru olsa da kendini tasdikleyen gereği anlaşılırlar.

Cevap doğruya gitmek değildir, anlamaktır.

Bütün bu söylem sadece zuhur eden varolanla ilgilidir. Mistik bir söylem değildir.

Varolanı anlama zihnin incelenmesi olmamalıdır. Ve işte bunların hepsi akılda vüku bulmaktadır diyen, zuhur eden varolanın zuhur etmesini elinden almıştır. Bu varolanın kendisi gereği bir sonuç değildir, sadece hüsnü kuruntudur. Akıl etme denilen mistik eylem ile kayaların birbirine sürtmesi temel olarak aynıdır. Bütün bu “akıl yürütme” dediğiniz şeyin kaynağı “akıl” değildir. Bizatihi varlığın ben buradayım demesi, yani zuhur etmesidir.

İşte usda sonradan uydurulmuș bir karmaşıklıktır. Varolan varolan olduğundan şöyle veya böyle devinmektedir. Nasıl olurda bunun ötesine geçersin?

Hi, I’m Alper Yayla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir